TEKLİF AL

İhraç Kayıtlı Satışlarda KDV İadesi

Doğukan YOL | 11.06.2019

İhraç Kayıtlı Satışlarda Tecil-Terkin Uygulaması ve KDV İadesi

Giriş

3065 sayılı KDV Kanununun 11/1-c maddesinde imalatçıların ihracat kayıtlı teslimlerinin ihtiyari olarak KDV’den istisna olacağı belirtilmiştir. Bunun yanında tecil-terkin uygulamasından yararlanan satıcıların hangi şartları taşıması gerektiği ve hangi malların bu kapsamda yer aldığı ile ilgili konular KDV Genel Uygulama Tebliği’nin İstisnalar başlığı altında açıklanmıştır.

Bu çalışmada, ihraç kayıtlı olarak mal teslimi gerçekleştiren imalatçıların tecil-terkin uygulamasından yararlanırken nelere dikkat etmesi gerektiği, hesaplamaların nasıl gerçekleştirileceği, ortaya çıkan özellikli durumlar ve KDV iadesi alabilmek için gereken şartlardan bahsedilecektir.

 

1.İhraç Kayıtlı Teslim Ve KDV Uygulaması

 

İhracat işlemi, bir malın yabancı ülkelere belirli bir döviz karşılığı doğrudan sevk edilmesi iken, ihraç kayıtlı teslim ise; ihraç edilmek şartıyla imalatçılartarafından ihracatı yapan bir firmaya yapılan teslimdir.

Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 11/1-c maddesinde; ihraç edilmek şartıyla imalatçılar tarafından kendilerine teslim edilen mallara ait katma değer vergisinin, ihracatçılar tarafından ödenmeyeceği belirtilmiştir. Bu kapsamda yapılan teslimlerle ilgili olarak düzenlenen faturaya;“3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla teslim edildiğinden, KDV tahsil edilmemiştir.” ifadesi yazılmalıdır. Ancak bu uygulama ihtiyari olup, bu kapsamdaki malların imalatçıları tarafından ihracatçılara KDV tahsil edilerek teslimi de mümkün kılınmıştır.

 

2.İhraç Kaydıyla Teslimlerde Tecil-Terkin Uygulaması

 

Tecil etmek kelime anlamı itibariyle ertelemek anlamına gelir ve vergi mevzuatı çerçevesinde de bu anlamıyla kullanılır. Verginin terkini ise tahakkuk etmiş veya tahsil edilmiş bir verginin, tahakkuk kaydının iptali yahut tahsil edilen verginin mükellefe ret ve iadesi suretiyle vergi alacağını ortadan kaldıran bir işlemdir. KDV Genel Uygulama Tebliğinin İstisnalar bölümünün 8.1. maddesinde belirtildiği üzere, ihraç kayıtlı satış nedeniyle mükelleflerce tahsil edilmeyen ancak ilgili dönem beyannamesinde beyan edilecek olan buvergi, vergi dairesince tarh ve tahakkuk ettirilerek tecil olunur. Söz konusu malların, ihracatçıya teslim tarihini takip eden ay başından itibaren üç ay içinde ihraç edilmesi halinde,, tecil edilen vergi terkin olunur. Ancak ihracatın mücbir sebepler veya beklenmedik durumlar nedeniyle üç ay içindegerçekleştirilememesi halinde, en geç üç aylık sürenin dolduğu tarihten itibaren on beş gün içindebaşvuran ihracatçılara üç aya kadar ek süre verilebilir.

 

İhraç kaydıyla teslimlere ait faturanın esas itibarıyla ihracatçı firmanın düzenlediği faturatarihinden önceki bir tarihte düzenlenmiş olması gerekir. İmalatçı tarafından düzenlenen faturatarihinin; ihracatçı firmanın düzenlediği fatura tarihi veya fiili ihraç tarihinden sonraki bir tariholması halinde, 213 sayılı Kanundaki fatura düzenleme sürelerine uyulması kaydıyla tecil-terkinuygulamasından yararlanılabilir.Bu durumlar dışında ihraç kaydıyla teslime ilişkin faturanın, fiili ihraç tarihindensonraki tarihi taşıması halinde işlemin ihraç kaydıyla teslime ilişkin şartlar açısından yapılacakinceleme veya YMM raporu ile tespit edilmesi şartıyla terkin ve/veya iade işlemleri sonuçlandırılır. (KDV Genel Uygulama Tebliği, İstisnalar, 8.1.)

İhracat, gümrük beyannamesinin kapanma tarihi itibarıyla gerçekleştiğinden, süresindeihraç edilmek kaydıyla bu tarih itibarıyla ihraç kaydıyla teslim nedeniyle tecil edilen vergi, terkinedilebilir hale gelir. Ödenecek KDV çıkmaması nedeniyle tecil edilecek vergisi bulunmayanmükellefler ise bu tarihten itibaren iade talep edebilirler. (KDV Genel Uygulama Tebliği, İstisnalar, 8.1.)

Tecil-Terkin uygulamasından yararlanacak satıcılar ve bu kapsama giren mallar KDV Genel Uygula Tebliği ile belirlenmiştir.

 

2.1- Tecil-Terkin Uygulamasından Yararlanacak Satıcılar

 

Katma Değer Vergisi Kanunu 11/1-c maddesinde ihraç kayıtlı teslimi gerçekleştiren satıcıların “imalatçı” vasfına haiz satıcılar olması gerektiği belirtilmiştir. İmalatçının hangi vasıfları taşıması gerektiği ise KDV Genel Uygulama Tebliği’nin İstisnalar bölümü (8.3) başlığı altında açıklanmıştır. Buna göre imalatçının;

-Sanayi siciline kayıtlı ve sanayi sicil belgesini haiz olması veya Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığından alınmış çiftçi kayıt belgesi, gıda işletmesi kayıt belgesi ve işletme onay belgelerinden (üretici belgesi) herhangi birine sahip olması, (Bu belgeler sonraki bölümlerde “imalatçı belgesi” olarak anılacaktır.)

- İlgili meslek odasına kayıtlı bulunması,

- Üretimin yapıldığı dönemde yürürlükte bulunan Sanayi Sicil Tebliğlerinde öngörülen sayıda işçi çalıştırması ve gerekli araç parkına sahip olması veya kapasite raporundaki üretim altyapısına sahip olması, gerekmektedir.

İmalatçı niteliğindeki değişiklikler ve imalatçı niteliğinin kaybedilmesi halleri ayrıca vergidairesine bildirilir. (KDV Genel Uygulama Tebliği, İstisnalar, 8.3)

İmalatçılar, ihraç kaydıyla teslim ettikleri malların bir kısmını piyasadan hazır olarak satınalabilirler. Bu durumda, imalatçıların bizzat ürettikleri mallar için tecil-terkin uygulaması yapılır. Piyasadan hazır olarak alıp sattıkları mallar için tecil-terkin işlemi uygulanmaz. Bu durumu bir örnekle açıklamak gerekirse: XYZ Şirketi ihraç kaydıyla teslim ettiği 10.000 adet gömleğin 6.000 adedini imal etmiş, 4.000 adedini de hazır olarak satın aldığı takdirde, üretimini gerçekleştirdiği 6.000 adet gömlek için tecil-terkin uygulamasından yararlanabilir. Ancak piyasadan hazır olarak satın aldığı 4.000 adet gömlek için tecil-terkin işlemi uygulanmaz. İmalatçılar bizzat ürettikleri mallar ile hazır olarak satın aldığı malları faturada ayrı ayrı gösterebilecekleri gibi, bu mallar için ayrı fatura da düzenleyebilirler.

İmalatçı belgesinde yer alan üretim kapasitesine göre imal edilebilecek mallar ile bukapsamda fason olarak imal ettirilen mallar için tecil-terkin uygulamasından yararlanılabilir. Dolayısıyla, imalatçı belgesindeki üretim konusu malların tamamının fason olarak imal ettirilmesi, ihraç kaydıyla teslime engel değildir.

İlgili Kurumdan olumlu görüş alan mükelleflerin, olumlu görüş yazısının verildiği tarihtenönceki dönemlerde (ilgili kuruma başvuru tarihinden sonraki) diğer tüm şartları taşıdığının ilgilivergi dairesince tespit edilmesi kaydıyla, olumlu görüş yazısının verildiği tarihten önceki sözkonusu teslimlerinde de tecil-terkin uygulamasından yararlandırılmaları mümkündür.

 

2.2-Uygulama Kapsamına Giren Mallar

Satıcının ihraç kaydıyla satışını yaptığı malın, ihraç edilen nihai mamul olması gerekir. Bu şartı taşımayan teslimlerde tecil-terkin işlemi uygulanmaz. Örnek: (A) A.Ş. ağaç ve orman ürünleri imalatçısı bir firmadan kereste almaktadır. (A)Şirketi, almış olduğu keresteleri mobilya haline getirip ihraç etmiştir. (A) AŞ’ye kereste satan ağaç ve orman ürünleri imalatçısı firma, tüm şartları taşımasına rağmen, kereste teslimi ile ilgili olarak KDV Kanununun (11/1-c) maddesinde düzenlenen tecilterkinuygulamasından yararlanamaz. Çünkü imal edilen kereste iken nihai ürün mobilyadır.

İhraç kaydıyla teslimi yapılan malın, ihracat faturasıve gümrük beyannamesinde yer alan malla aynı olması gerekir. Aynı olmasına rağmenfatura ve/veya gümrük beyannamesinde farklı belirtilmesi halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen mal ile ihraç edilen malın aynı olduğunun, bu konuya münhasır vergi inceleme raporu veya YMM raporu ile tespit edilmelidir. (Sungur, 2015:26)

İhracatçı, ihraç kaydıyla aldığı malı imalatçının teslim ettiği şekilde ihraç etmelidir. İhraçkaydıyla teslim edilen malın eklentisi veya ayrılmaz parçası niteliğindeki mallar ile ihraç malı içinambalaj maddesi veya malzemesi olarak kullanılan malların 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesikapsamında teslimi mümkündür. Ancak, bu malların tesliminde tecil-terkin uygulanabilmesi için, asıl malın 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında tecil-terkin uygulanarak satınalınması ve yurtdışındaki müşteri adına düzenlenen faturada ve gümrük beyannamesinde asıl mallabirlikte bu nitelikteki malların da yer alması gerekir. Bu duruma KDV Genel Uygulama Tebliğinde bir örnekle değinmek gerekirse:

Örnek: İhracatçı (A)'nın yurtdışındaki müşterisinin siparişi üzerine, (B) fabrikasından ihraç kaydıyla teslim aldığı şasi kamyona, (C) fabrikası tarafından da ihraç kaydıyla teslim edilen kasa monte edilmiştir. İhracatçı (A)’nın yurtdışındaki müşterisi adına düzenlediği faturada şasi kamyon ile kasanın ayrı ayrı gösterilmesi ve bu malların gümrük beyannamesinde belirtilen şekilde ve imalatçıların ad ve unvanıyla yer alması halinde, söz konusu malların Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında işlem görmesi mümkündür.

İhraç edilecek asıl malın istisna kapsamında satın alınması halinde, ambalaj maddeleri vemalzemeleri de dahil olmak üzere bu malın eklentisi veya ayrılmaz parçası niteliğindeki mallarınalımında, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında işlem yapılabilir.

Örnek: (A) Sektörel Dış Ticaret Şirketi ihracatını yaptığı taze sebze ve meyveyi Gelir Vergisi Kanunu’na göre gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçilerden, ambalaj maddelerini ise KDV mükelleflerinden satın almaktadır.

İhracata konu asıl mal olan sebze ve meyvenin teslimi 3065 sayılı Kanunun (17/4-b maddesine göre vergiden müstesnadır ve bu teslimde tecil- terkin hükümlerinin uygulanması söz konusu değildir. Ancak bu husus ihraç edeceği malların ambalajlanmasında kullanacağı ambalaj maddelerinin Şirkete tesliminde tecil-terkin uygulanmasına engel değildir.

 

2.3- Tecil Edilecek Verginin Hesabı ve Terkini

Tecil edilecek vergi miktarı, mükellefin ihraç kaydıyla teslimleri nedeniyle hesaplanan vergi tutarından fazla olamaz. Ancak mükellefin ödenmesi gereken vergi tutarı, ihraç kaydıyla teslimleri nedeniyle hesaplanan vergi tutarından az ise bu tutar esas alınır. İhraç kaydıyla teslim bedeli üzerinden hesaplanan KDV tutarından tecil edilemeyen bir kısım varsa, bu kısım imalatçı mükellefe iade edilir.

Örnek 1: Otomobil lastiği imalatçısı (A), Temmuz/2018 döneminde bir kamu kuruluşuna 5.000 TL, ihracatçı bir firmaya da ihraç kaydıyla 7.000 TL tutarında otomobil lastiği teslim etmiştir. (A) nın bu döneme ait toplam KDV indirimi 1.700 TL’dir.

  1. nın ilgili dönem beyannamesi ile tecil işlemlerine ilişkin hesaplamalar aşağıdaki şekilde yapılır:

Hesaplanan KDV [(5.000 + 7.000) x %18] = 2.160

Toplam Vergi İndirimi=-1.700

Fark (Ödenmesi Gereken KDV) = 460

Tecil Edilebilir KDV (7.000 x %18) =1.260

Tecil Edilecek KDV= 460

İhracatın Gerçekleştiği Dönemde İade Edilecek KDV =800

Ödenmesi Gereken KDV= 0

Örnek 2: İmalatçı (A), Ekim/2018 ayında toptancılara 8.000 TL tutarında, ihracatçı firmaya ise ihraç kaydıyla 2.000 TL tutarında gömlek teslim etmiştir. Ekim ayında yüklendiği KDV toplamı 600 TL’dir. İmalatçının önceki dönemlerden devreden indirilebilir KDV’si yoktur.

(A)nın Ekim ayı tecil işlemlerine ilişkin hesaplamaları aşağıdaki şekilde yapılır:

Hesaplanan KDV [(8.000 + 2.000.) x (%8)] =800

Toplam Vergi İndirimi=- 600

Fark (Ödenmesi Gereken KDV) =200

Tecil Edilebilir KDV (2.000 x %8) =160

Tecil Edilecek KDV =160

Ödenmesi Gereken KDV = 40

 

Bu mükellef Ekim/2018 ayına ait olmak üzere vergi dairesine 40 TL KDV ödeyecektir. 160

TL KDV ise ihracatın tamamlanmasından sonra terkin edilmek üzere tecil edilir.

İhraç kaydıyla mal teslimlerinde beyan edilen ve tecil edilen KDV’nin terkin edilebilmesi için ihracata konu malın süresi içinde ihraç edildiğinin tevsik edilmesi gerekmektedir. İhraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğini gösteren gümrük beyannamesi veya listenin ihraç kayıtlı satış faturalarıyla beraber vergi dairesine ibraz edilmesi gerekir.

 

  1. Tecil-Terkin Uygulamasında Özellikli Durumlar

İhraç kayıtlı satış yapan imalatçılar, tecil-terkin uygulamasından yararlanacağı süreç içerisinde beklenmedik durumlarla karşılaşabilirler. Bu durumlardan bazıları KDV Genel Uygulama Tebliğinde açıklanmıştır:

  • İhracat için ek süre verilmesi; İhraç kaydıyla teslim aldıkları malları yasalsüresi içinde mücbir sebepler veya beklenmedikdurumlara bağlı olarak ihraç edemeyen ihracatçıların ek süre talepleri ilgili vergi dairesi başkanlıkları ve defterdarlıklar tarafından değerlendirilir. Buna göre, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi uyarınca ihraç kaydıyla teslim edilen bir malın (teslim tarihini takip eden aybaşından itibaren üçüncü ayın sonuna kadar) ihracatının gerçekleşmemesi halinde, ek süre ihracatçılar tarafından en geç üç aylık sürenin sonundan itibaren 15 gün içinde ilgili vergi dairesi başkanlığı veya defterdarlığa verilecek bir dilekçe ile istenir. Bu süreden sonra yapılan veya ihracatçısı tarafından yapılmayan ek süre taleplerinin değerlendirilmesi ve kabulü söz konusu değildir. İhracatçı ek süre talebini mücbir sebep veya beklenmedik durumu açıkladığı bir dilekçe ve sadece ihraç kaydıyla teslime ait faturanın örneği ile birlikte sunmalıdır. Kanuni süresinde gerçekleşmesine engel teşkil eden ve mücbir sebep kabul edilmeyen haller ise beklenmedik durum olarak değerlendirilir. Mücbir sebebin varlığı 213 sayılı Kanunun 13’üncü maddesi hükmü esas alınarak belirlenir.

3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesinde öngörülen ek süre üç ay ile sınırlıdır. Bu nedenle üç aydan az ek süre isteyen ve bu talebi kabul edilen mükellefler hariç olmak üzere, üç aylık ek süre içinde ihracatın gerçekleştirilememesi halinde ikinci bir ek sürenin verilmesine Kanunen imkân yoktur. Üç aydan az ek süre isteyen mükelleflerin ise sonradan üç aya kadar olan dönem için ilave süre istemeleri mümkündür.

  • İhracatın gerçekleşmemesi hali; İhracatçıların ihraç kaydıyla aldıkları malları hiç ihraç edememeleri ya da süresinden sonra ihraç etmeleri durumunda, ihraç kaydıyla yapılan teslim mahiyet itibarıyla yurtiçi mal teslimine dönüşür. Bu durumda, ihraç kaydıyla teslim bedeli üzerinden hesaplanan ve tecil olunan vergi tahakkuk ettirildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesine göre belirlenen gecikme zammıyla birlikte imalatçıdan tahsil olunur. Ancak, ihraç kaydıyla teslim edilen malların 213 sayılı Kanunda belirtilen mücbir sebepler nedeniyle ihraç edilememesi halinde tecil edilen vergi, tecil edildiği tarihten itibaren 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre ilgili dönemler için geçerli tecil faizi ile birlikte tahsil olunur.

İhraç kaydıyla teslim edilen malın ihracatının gerçekleşmemesi üzerine imalatçının ödediği vergi için ihracatçıya rücu etmesi halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen mallara ilişkin hesaplanan KDV, ihracatçı açısından ihracatın gerçekleşmesi gereken sürenin (ek süre verilmişse bu süre) sonu itibarıyla indirilebilir hale gelmektedir. Bu kapsamda, ihracatçının süresinde ihraç edemediği mallara yönelik olarak imalatçıya ödediği KDV’yi en erken ihraç süresinin (ek süre verilmişse bu süre) sona erdiği tarihi takip eden günün dahil olduğu dönem içinde ve nihai olarak o dönemi kapsayan takvim yılı içerisinde indirim konusu yapması mümkündür.

Malların ihraç edilmesi durumunda ise indirim hesaplarına alınan bu tutarlar, ihracattan kaynaklanan KDV iade taleplerinde iade hesabına dâhil edilebilir

  • İmalatçı lehine matrahta meydana gelen değişiklik; İhraç kaydıyla teslimlerde, teslim tarihinden sonra ortaya çıkan ve ihracatçılar tarafından imalatçılara yapılan ödemelerde, imalatçı tarafından ihracatçı adına ödeme tutarı üzerinden bir fatura düzenlenir ve bu faturada; ödemenin mahiyeti ayrı ayrı belirtilir, malın tabi olduğu oran üzerinden KDV hesaplanır, bu KDV tutarının tahsil edilmediğine dair bir açıklama yazılır, ödemenin kaynağı olan ilk ihraç kaydıyla teslim faturasına ve ihracata ilişkin gümrük beyannamesine tarih ve numara belirtilmek suretiyle atıfta bulunulur.

İmalatçı, faturada gösterdiği KDV’yi, fatura tarihini içine alan döneme ait KDV beyannamesinde hem hesaplanan hem de indirilecek KDV olarak beyan eder. Hesaplanan KDV’nin beyanında, “Tevkifat Uygulanmayan İşlemler” tablosunda malın tabi olduğu orana ilişkin satır kullanılır. İndirim beyanında ise “İndirimler” tablosunun “Bu Döneme Ait İndirilecek KDV” satırı kullanılır. İhracatçı ise ihraç kaydıyla teslimde olduğu gibi, bu faturada belirtilen ancak imalatçıya ödenmeyen KDV’yi indirim konusu yapamayacağından KDV beyannamesine dahil etmez.

  • İmalatçı aleyhinde matrahta meydana gelen değişiklik; 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesinde, ihracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek katma değer vergisinin, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden, imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamayacağı hükme bağlanmıştır.

İmalatçı aleyhine ortaya çıkan kur farkları, İhraç edilen mallar için yurtdışındaki firmalar tarafından sunulan yurtdışında ifa edilen ve yurtdışında yararlanılan mümessillik, pazarlama, reklâm vb. hizmetler için KDV hesaplanmaz. Bu kapsamda düzenlenen faturaya; "3065 sayılı KDV Kanununun (11/1-c) maddesi hükümlerine göre, ihraç edilmek şartıyla yapılan teslimlerde imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin olduğundan KDV hesaplanmamıştır." ifadesi yazılır. Ayrıca söz konusu faturada, imalatçı tarafından düzenlenen faturanın tarih ve sayısına yer verilir.

İmalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin (imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ihraç kayıtlı teslim edilen malın tabi olduğu oran uygulanmak suretiyle bulunan tutar) ihraç kayıtlı teslim bedeli üzerinden hesaplanan vergiden düşüleceği tabiidir.

  • Bedelsiz ihracatta tecil-terkin uygulaması; 3065 sayılı Kanunun (12/1) inci maddesindeki şartlar çerçevesinde gümrük beyannamesi ve ilgili makamlardan (Ekonomi Bakanlığı, Gümrük İdaresi, İhracatçı Birlikleri gibi) alınan izin yazısı ile tevsiki şartıyla ihracat istisnası kapsamında değerlendirilebilir. Bu malların imalatçıları tarafından ihracatçılara tesliminde 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında tecil-terkin uygulanabilir.
  • İhraç kaydıyla teslim edilerek ihraç edilen malların geri gelmesi; 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi kapsamında ihraç kaydıyla teslim edilen ve ihracatı gerçekleştirilen malların Gümrük Kanunu’nun 168, 169 ve 170 inci maddelerinde belirtildiği şekilde geri gelmesi halinde, ithalat istisnasından faydalanılabilmesi için, ihracatçıya düzenlenen faturada hesaplandığı halde tahsil edilmeyen KDV’nin ihracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenmesi gerekir.

İhraç edilip geri gelen mallar ile ilgili KDV, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi gereğince, ihracatçı tarafından imalatçıya ödenmeyip, tecil ve terkin edilmişse ihracat istisnasından faydalanılan miktar, imalatçı satış bedeline göre hesaplanıp ihracatçı tarafından ödenmeyen tutar olur.

Bu durumda, 3065 sayılı Kanunun (11/1-c) maddesi uyarınca fatura üzerinde hesaplandığı halde ihracatçı tarafından ödenmeyen KDV tutarının, ilgili gümrük idaresine ödendiğinin ihraç kaydıyla mal teslim eden tarafından tevsiki şartıyla, gecikme zammı aranmaksızın bahse konu madde kapsamında terkin veya iade işlemleri yerine getirilir.

İhracatçı tarafından ilgili gümrük idaresine ödenen KDV tutarları, ilgili dönem beyannamesinde indirim konusu yapılabilir.

Geri gelen malların ihracatçılar tarafından imalatçılarına, tedarikçilerine ya da yurtiçindeki üçüncü şahıslara teslimi, genel hükümler çerçevesinde KDV’ye tabidir.

 

  1. İade İşlemleri

Tecil edilen KDV ihracatın gerçekleştiği dönemde terkin edilir, tecil edilemeyen KDV iade edilir. İhraç kaydıyla teslimlerde tecil edilemeyen KDV, ihracatın gerçekleştiği dönemde iade konusu yapılabilir. İhracatın kısmen gerçekleşmesi halinde, gerçekleşen kısma isabet eden tutarın iadesi talep edilebilir.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçılara iade edilecek KDV, ihraç edilen mala ilişkin imalatçı satış bedeline göre hesaplanan vergiden imalatçı aleyhine matrahta meydana gelen değişikliğe ilişkin verginin düşülmesinden sonra kalan tutardan fazla olamaz.

İhracatçılara mal teslim eden imalatçıların terkin ve iade işlemleri ihracatın gerçekleşmesinden sonra yapılır. İade veya tecil olunacak vergi miktarı, mükellefin ihraç kaydıyla teslimin yapıldığı dönem beyannamesinde yer alan bilgiler mukayese edilmek suretiyle hesaplanır.

İhraç kaydıyla teslimlerden kaynaklanan iade taleplerinde aşağıdaki belgeler aranır.

- Standart iade talep dilekçesi

- İlgili meslek odasına üyelik belgesinin onaylı örneği (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.)

- İmalatçı belgesi (Belgede değişiklik olmadığı sürece bir defa verilmesi yeterlidir.).

- İhraç kaydıyla teslim faturaları veya listesi

- Gümrük beyannamesi çıktısı veya listesi (serbest bölge işlem formu veya özel fatura örneği)

- Gümrük beyannamesi üzerinde imalatçı firma bilgisine ilişkin kayıt bulunmaması halinde, ihraç kaydıyla teslim edilen malın ihraç edildiğine dair ihracatçı firmadan alınan onaylı yazı, (Bu yazıda; ihracata ilişkin gümrük beyannamesinin tarihi ve sayısının, belgeyi talep eden imalatçının adı, soyadı veya unvanı, bağlı olduğu vergi dairesi ve vergi kimlik numarası, ihraç kayıtlı teslim edilen mala ilişkin fatura veya benzeri belgenin tarihi, numarası, malın cinsi, miktarı, bedeli, KDV oranı ve hesaplanan KDV tutarının gösterilmesi gerekmektedir.)

- İhraç kayıtlı teslimin yapıldığı döneme ait indirilecek KDV listesi

İhraç kayıtlı satışlarda KDV iade işlemleri mahsuben ve nakden olmak üzere iki şekilde yapılabilir.

Mahsuben iade; Mükelleflerin ihraç kaydıyla teslimlerinden kaynaklanan mahsuben iade talepleri, yukarıdaki belgelerin ibraz edilmiş olması halinde miktarına bakılmaksızın vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir.

Nakden iade; Mükelleflerin ihraç kaydıyla teslimlerinden kaynaklanan ve 5.000 TL’yi aşmayan nakden iade talepleri vergi inceleme raporu, YMM raporu ve teminat aranmadan yerine getirilir. İade talebinin 5.000 TL’yi aşması halinde aşan kısmın iadesi, vergi inceleme raporu veya YMM raporuna göre yerine getirilir. Teminat verilmesi halinde mükellefin iade talebi yerine getirilir ve teminat, vergi inceleme raporu veya YMM raporu sonucuna göre çözülür.

 

SONUÇ

Katma Değer Vergisi Kanunu 11/1-c maddesi ihraç kayıtlı teslimi gerçekleştiren satıcıların “imalatçı” vasfına haiz satıcılar olması gerektiğini açıkça belirtmiştir. İhracat ile ihraç kayıtlı satış kavramları arasındaki fark da bu noktada belirginleşmektedir. İmalatçının hangi vasıfları taşıması gerektiği KDV Genel Uygulama Tebliği/İstisnalar bölümünde “Tecil-Terkin Uygulamasından Yararlanacak Satıcılar” başlığı altında ve çalışmamızın 2.1. maddesinde detaylı olarak açıklanmıştır.

Türkiye’de imalatın artması, yatırımların artması, bu sayede ekonomik büyümenin de sürdürülebilmesi anlamına gelmektedir. Bu nedenle üretime önem verilmesi, imalatçının desteklenmesi gerekmektedir. İmal ettiği malları ihraç kayıtlı teslim eden imalatçılar, tecil-terkin uygulaması ve KDV iadesi uygulaması ile bir nevi desteklenmektedir. Böylece, döviz kurlarının yüksek olduğu ve sürekli değişkenlik gösterdiği ülkemizde, ihraç kayıtlı mal teslim eden imalatçılar ekonomik bir nefes almış olmaktadır.

 

 

 

 

KAYNAKÇA

  • Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliği (26.04.2014 Tarih ve 28983 sayılı Resmî Gazete)
  • 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu 11/1-c maddesi
  • Sungur, A. (2015). Mal İhracı ve İhraç Kaydıyla Satışlarda KDV Uygulamaları (Tezsiz Yüksek Lisans Projesi). Trakya Üniversitesi, Edirne.